Enerjiler yükseliyor, bazen aşırıya kaçıyor, gerginleşiyor.
Bir şeylerin olup bitmesini hızlandırıyor.
Tam da Yay burcuna yakışır bir ay tutulması etkisi…
İkizler- Yay hattı tutulmalarını geçtiğimiz iki senedir yaşıyoruz. Bu tutulma serilerinin sonuncusu 25 Mayıs günü Yay burcundaki Ay Tutulması ile oluşuyor.
İkizler – Yay hattını değişim, uyum sağlama, arayış, bilgiyi alma/yayma ve özgürlük hattı olarak özetlemek mümkün.
Ay tutulmaları içsel güdülerin, arayışların yüzeye çıkması olarak düşünülebilir. Dillendirmediğimiz, açık bıraktığımız konuların su yüzüne çıkışı ve karar almaya gidiş etkisi verebilir. Tutulmanın bir ateş elementi burcu olan olan Yay’da gerçekleşmesi, içeride olanın dışarı yansıması, hatta bunun son fırsat olduğunu hatırlatıyor. Bir takım sırların beklenmedik şekilde ortaya çıkışı, farkındalık artışı ile oluşan içsel gerginlik, bizi bir takım kalıpları sorgulamaya ve değiştirmeye itebilir. İstanbul’a göre çıkarttığım tutulma haritasında yükselmekte olan Yengeç burcu, özellikle İstanbul havası soluyan kişilerin duygularındaki kabarmanın habercisi.
Tutulma enerjisi altında, bir süreliğine düşüncelerin bulanıklaşması, önümüzü görmenin zorlaşacağı etkisinden bahsetmek mümkün. Ayakları yere basan kararlar vermek veya kararlarımızı açıklamak için ay tutulması sonrasındaki haftada, tekrar bir değerlendirme yapmakta fayda var. Ani tepkileri, akılcı, yavaş ve ayakları yere basan aksiyonlarla dengelemenin faydalı olacağını düşünüyorum. Özetle gaza gelmemek gereken günlerdeyiz.
Bir yandan da Boğa burcundaki güneş tutulması etkisinin de devam ettiğini düşünürsek, değişimler ve önemli kararlar için acele etmek, hüsranla sonuçlanabilir. Bu noktada değiştirmek istediğimiz şeyi neden değiştirmek istediğimizi kendimize sormalıyız. İçsel motivasyonlarımızı anlamaya gayret etmeliyiz. Değiştirmek demek, bir şeyden vazgeçmek demek. Vazgeçtiğiniz şeyin yerine neyi koymayı planlıyorsunuz?
Evrende her şey bir enerjidir.
Biten bir enerji, başka bir enerji ile doldurulur. Siz nasıl bir enerji arıyorsunuz? Ani kararlar ile bu sorulara cevap vermek mümkün olmayabilir.
İşte tam da bu nedenle sakinliği korumak ve kendimize dönüp dürüstçe sorularımızı cevaplamak gerektiğini düşünüyorum.
Oluşacak olan bu ay tutulmasının yaklaşık iki hafta boyunca etkili olacağını düşünüyorum.
Bu süre içerisinde özellikle “Özgürlüğümüzü” kısıtlayan konuları fark etmeye gayret etmekte fayda var. Bu yüzden ay tutulmasının enerjisini kullanabilmek için aşağıdaki soruları cevaplamanın yön gösterici olacağını düşünüyorum.
‘Hangi ortamlarda kendimizi sıkışmış hissediyoruz?’
‘Hangi tür insan ilişkileri bizi zorluyor, içimizi sıkıyor?’
‘Özgürlük bizim için ne demek?’
‘Özgür bir hayat sürmeyi gerçekten istiyor muyuz?’
‘Neden bizi sıkan ortam ve ilişkilere tutunuyoruz? Güvence arayışımız, bu tutunuşun neresinde yer alıyor?’
Tutulma dönemini ve takip eden iki haftayı, yaratıcı çalışmalar için oldukça verimli buluyorum. Hayal gücünün tetiklenmesi, sanatsal çalışmaları fazlaca beslemeye müsait. Bir süredir yazmaya ara verdiğim ikinci kitabıma yoğunlaşmayı düşündüğüm bu dönemi, zihinsel ve sözel yaratıcılık, keşif, bilinmeyene yoğunlaşma ve evrenin düzeni anlama çalışmaları yapan kişiler için paha biçilmez buluyorum.
Tutulma ve sonrası haftalardaki ilham akışını normal görmeyin, olanı olduğu gibi ürettiklerinize yansıtmaya gayret edin.
Aynı şekilde tutulmayı takip eden haftalarda öğrenme, araştırma ve öğretme gibi uğraşılarda oldukça pozitif etkiler mevcut. Bakış açınızı genişleten, öğrenmekten keyif aldığınız konulara daha fazla vakit ayırmakta fayda var. Bu alanlarda, zihinsel haz veren aydınlanma anlarına hazır olun.
Malum bu hafta Çarşamba günü +1 TV’de de bu konudan bahsedeceğim. Tutulmanın burçları nasıl etkilediğini de anlatmadan olmaz. Bu magazinel kısmı da merak ederseniz Çarşamba günü saat 10:00 – 12:00 arası televizyonu açabilir veya işin özetini buradan okuyabilirsiniz.
Sevgiyle ve huzurla kalın 🙂