Türkiye Cumhuriyeti Doğum Haritasını Anlamak
Astrolojinin temeli matematik ve analiz becerisidir. Yorum yapabilmek için detayları iyi hesaplamak gerekir. Ardından anlamlı bir mantıkla analiz edip, bütün resim ortaya çıkartılır.
Bir astroloğun görevi, olanı olduğu haliyle ortaya koymak ve çözümler önermektir.
Ülkemizde son dönemde Gezi Parkı gündemi ile beraber çok üzücü olaylar yaşadık. Olayların üçüncü gününde Türkiye Cumhuriyeti doğum haritasını incelemek üzere uzun bir çalışma yaptım.
Başlangıcı olan her şeyin bir doğum haritası vardır. Yaptığım çalışma Cumhuriyet’imizin kuruluş zamanını esas alarak yaptığım bir çalışma.
Türkiye Cumhuriyeti’nin dinamiklerini anlamak ve çözüm üretmek isteyen herkesin öğrenmesi gereken dinamikleri açıklamaya gayret ettim. Umarım çözüm yolunda ilham verici ve ışık tutucu olur.
Aylık – yıllık yorumlarımı takip edenlerinizin öğrendiği üzere, Satürn Akrep burcuna Ekim ayında girdi. Satürn döngüsü ülkemiz için başladı. (Ülkemizin burcu Akrep, yükselen burcu ise Yengeç.)
Satürn, magazinel astrolojide kötü diye anlatılan bir gezegendir. Ancak bu bilginin gerçekle alakası yoktur. Satürn, bir haritaya etki ederken, harita sahibine zarar veren dinamikleri hayatından çıkartmaya çalışır. Değişime direnen, bitişe izin vermeyen, geçmişe ve tutucu kalıplara sımsıkı tutunan harita sahibi, çokça acı çeker. Harita sahibi değişime direnmeyi bıraktığında, kendisi için mükemmel etkiler getiren bitişleri ve yeni bir hayatın başlangıcını deneyimler. Bu etkiyi şimdilik aklımızın bir kenarında tutalım.
Gezi Parkı’ndaki olaylar öncesinde, 25 Mayıs tarihinde Yay Burcunda bir Ay Tutulması oluştu. Bu tutulmanın detaylı etkilerini hatırlamak isteyenler için tutulmaya dair geçmiş yazımı buradan okuyabilirsiniz.
Özetle, “gaza gelme potansiyelinin çok yüksek olduğu günlerdeyiz, dikkat” diyerek, özgürlük, adalet, korku ve cesaret kavramlarını sorgulamak gerektiğini belirtmiştim.
Türkiye Cumhuriyeti’mizin doğum haritası ile bu ay tutulması etkisini birleştirdiğimizde, ortaya çıkan etkiye bakalım:
Ülkemize hizmet eden/servis veren kurumlar (polis gibi) ve halk üzerinde müthiş bir gaza gelme etkisi mevcut. 12 Haziran itibari ile bu etki ortadan kalkıyor.
Bir yandan da gücü elinde bulunduranların, kapalı kapılar arkasında bu hali tetikleyen gizli oluşumları ve gizli söylemleri… Bu ise daha uzun süreli bir etki. Medyadaki açıklamalar ile, kapalı kapılar arkasında konuşulanlar arasında uçurumlar olabilir. Halka açıklanmayan fazlaca gizli bilgi, çok fazla yalan haber ve karmaşaya neden olabilir.
Başlarken belirttiğim gibi Cumhuriyetimizin burcu Akrep. Bunun anlamı, ülkemizde başarılı olmak, bir şeyleri değiştirmek ve söz hakkına sahip olmak isteyen kişilerin Akrep burcu temalarında hareket etmesi gerekiyor.
Bu ne demek?
Akrep burcu, strateji burcudur. Satranç oynamak gibi düşünün. Ani, ateşli, düşünmeden, neyi neden yaptığını bilmeden yapılan hamleler sadece kaybettirir. Dolayısıyla ülkemizde bir şeyler başarmak isteyen kişi ve kurumların ilk yapması gereken bir strateji çizmek olmalıdır.
Akrep’te hız değil, adım adım ve sessiz ilerlemek vardır. Şartlar olgunlaşmadan laf kalabalığı yapmamak, her şey olgunlaşıp tamamlandıktan sonra ortaya çıkmak vardır. Dolayısıyla çizilen strateji, bangır bangır duyurularak değil, adım adım ve sessizce inşa edilmelidir. Bugüne kadar ülkemizde önemli güçler elde edenlerin tamamının bu stratejiyi benimsediğini görmek zor değil.
Akrep’te büyük bir duygusal ve fiziksel güç vardır. Duygusal etkileme enerjisi yüksek kişilerin ülkemiz tarihinde ne kadar önemli roller aldıklarını hatırlayın.
En çok aldığım sorulardan bir tanesi şu:
Türkiye illa ki bir lider öncülüğünde mi harekete geçmeli?
Türkiye’de hiyerarşi olmadan, bir lider öncülüğünde ilerlemeden, Gezi Parkı olaylarında olduğu gibi herkesin eşit şekilde sesini duyurabilme imkanı var mı?
Cumhuriyetimizin doğum haritası böyle bir oluşuma ‘Hayır’ diyor. Bir lider ihtiyacını barındırıyor. Satürn döngüsü bölümünde açıkladığım gibi, değişime direnmeyen, eski kalıplardan kurtulmuş, yeni bir oluşum ve yeni bir lider ihtiyacı analiz sonuçlarının göze çarpan önemli noktalarından.
Peki ülkemizde doğru bir iletişim tarzı nasıl olmalı?
Cumhuriyet’imizin haritasında öne çıkan Terazi burcu bu soruya net bir cevap veriyor. Dengeleri gözeten, herkesi kucaklayan, diplomatik ve tatlı dilli bir iletişim tarzının, kazanan bir tarz olacağını gösteriyor.
26 Haziran’dan sonra Jüpiter’in ülkemizin yükselen burcu olan Yengeç’e girecek ve bir sene boyunca orada seyahat edecek. Bu olumlu bir gelişme. Jüpiter zarar vermez, korur. Vizyon verir. Özgürlük, adalet, bilgelik ve uyumlu bir tutum, Bunun yanında aşırıya kaçma ve rehavet de…
Zaman çözüm üretme, strateji yapma ve adım adım tohum atma zamanı.
Ülkemizde huzurlu ve aydınlık günler için önümüzde yavaş yavaş ilerleyecek uzun bir süreç var. Her şey yeni başlıyor. Başlangıçlardaki motivasyonu devam ettirecek sabitlikte güçlü liderlere; çözüm üretmeye meraklı, az konuşan, çok dinleyen ve gözlemleyen aydınlık beyinlere ihtiyaç var.
Gaza gelmeyen, şovmenlik yapmayan, çözüm üreten beyinlere…
Şimdi herkesin sorması ve cevaplaması gereken soruya geldik:
Tüm bu tablo içerisinde senin çözümün ne?