Dün gece su içmek için uyandım saat 4 civarı. Yatak odasının penceresinden vuran yoğun ışığa takıldı gözüm. Dolunay henüz tam olgunlaşmamışken bu kadar parlak oluşuna şaşırdım doğrusu.
Günlerdir yakın arkadaşlarımın hayatlarında olup bitenlere dair yaptığım astrolojik yorumlamalarda olay dönüp dolaşıp dolunay yazısı yazmama bağlanıyordu da bir türlü gitmiyordu elim.
Kafam, şu an yazmakta olduğum romanımla öyle doluydu ki kelimelerimi astrolojik yazılardan kıskanıp yazmıyordum.
Ama dün geceki o parlayan ay uykumu kaçırınca oturdum yazmaya…
Dolunay bu sefer İkizler burcunda.
Doğum haritalarında İkizler – Yay hattındaki alanlarda kıpırdanmalar başlamıştır çoktan. Hepimizin doğum haritalarında 12 burcun tamamının bulunduğunu hatırlayacak olursak, İkizler-Yay hattının hepimizin hayatında etkileri olacağını anlayabiliriz.
Teknik detaylarla sizi yormak istemediğimden, doğrudan gökyüzü bizim için neler diyor kısmını yorumlamaya geçiyorum.
İletmek istediğim ilk mesaj, bence en önemlisi…
İçinde kabaran şeye kulak ver. Nereye gitmek gerektiğini bağıran bu sesi görmezden/duymazdan gelme.
Son birkaç gündür aklına sıklıkla düşen şey var ya, işte onu diyorum. Belki sana hayaller kurduran, belki ‘Öyle mi olacak, böyle mi olacak?’ diye düşünüp taşınmana sebep olan….
Kalbinin atışını sessiz sessiz hızlandıran. Belki heyecandan, umuttan; belki de endişeden, belirsizlikten…
Doğum haritanın asıl hikayeyi anlatacağı durumun her ne ise ona sahip çık.
Bi bak bakalım oralarda neler var.
Niyetini belli et.
Belki git açık açık anlat.
Düşüncelerin, hele ki söze dökülmüş düşüncelerin gücünü önemse bu ara.
Ağzından çıkanın, ertesi gün hemen gerçekleştiğini görürsen şaşırma.
Öyle akışkan, öyle sihirli gökyüzü bu ara.
Hadi tutma kendini, gönlünden kabaranı, olmasını istediklerini seslendir korkusuzca.
Sen ne istediğini söyle.
Ama mutlaka birilerine söyle. Öyle kendi kendi kendine konuşur gibi yapma.
Söylediğin şey seni bulacaktır, nasılına takılma.
Gökyüzü dolunay dışında epeyce yoğun bir gündeme de sahip.
Programlarını esnek tut bu ara.
Sürprizlere de hazır ol.
Sen yer aç ki, dolacak olan bereket, gelecek olan adam/kadın, yüzünü güldürecek olan haber gelsin sana.
Dolu bardağı nasıl daha fazla dolduramazsan, bir şeyleri bitirmek, tamamlamak ve alan açmak akıllıca bu ara.
Geçen ay yapamadık, çok soran oldu.
Dolunay ışığını kaybedip tamamen solduktan sonra, yeni başlangıçlara bol ışık verecek olan yoğun gündemli Yay Yeni Ay’ı 11 Aralık’ta doğacak. Akşamına da saat 19:00’da Yeni Ay meditasyonu yaptıracağım.
Yeni ay yazısı ve/veya meditasyonunda tekrar görüşmek üzere.
Bol kıpırtılı dolunaylar 🙂
Burcu Vurkaç
25 Kasım 2015, İstanbul