Bolluk ve bereket!
İstisnasız herkes istiyor değil mi?
Yüzlerce seans, sohbet, analizden sonra ben hala istemeyen bir kişi görmedim.
Bolluk ve bereket deyince ilk odak hep para oluyor.
Öyle mi olmalı?
Mesela benim kelimelerim var. Konuşmalarım ve yazılarım var. Bolluk bereket hissini veriyorlar bana. Çok seviyorum onları. Bol bol zihnime akıyorlar. İlhamı, sevgiyi, ışığı paylaşmama yardımcı oluyorlar.
Sırf bu yüzden bolluk içerisindeyim desem sayılır mı?
Öğrencilik yıllarım pek parlak yıllardır.
Notlarım çok yüksekti. Bazen 100 üzerinden 98 alırdım .
Annem sorardı: ‘Neden 100 almadın? Sen 100 alabilecek kapasitedesin.’
Canım anneciğim 98’in tadını çıkarsak, o 2 puana takılmasak diyemezdim o zamanlar. Bu zaman içerisinde bir alışkanlığa dönüşüyor bünyede. Her şey tam puan olsun diye kasmalar başlıyor. Elindeki gani gani güzelliğin, imkanın, başarının, sevginin, dostluğun tadını çıkarmak yerine, elinde olmayana gidiyor aklın.
Son birkaç senedir kendimle ilgili bu konu üzerine epey düşünmüşlüğüm, çalışmışlığım var. Kendimce bir yere geldim. Ancak dış dünyada bu durumu halen öyle çok gözlemliyorum ki…
Demek ki halen gidilecek yolum var.
Gözlemlediğim durum şu: İmkanları, parası, eşyaları, maddiyata dair pek çok şeyi gayet yerli yerinde çok kişi tanıyorum. Ancak hepsinin gözü daha fazlasında. Tatmin değiller, mutlu değiller, sürekli bir arayıştalar.
Hayatta her şeyin daha fazlası var.
Elindeki ile yetin demeye çalışmıyorum. Ama 98 almışın artık, hadi 90 al, 80 al ama bi tadını çıkar! O 2 eksik için dünyayı kendine dar etme. Hayat geçip gidiyor ve o 2 puan için kastığına inan hiç değmiyor!
Gerçek bolluk ve bereket ise sen kasmayı bırakıp tadını çıkarmaya başladığın zaman kapında bitiyor.
Hem mutlu mesut yaşıyorsun hem de hayatın akışı seni kolaylıkla yürütmeye başlıyor.
Dene bak. Neyi mi deneyeceksin? KasMAMAyı!
Bugünlerde yazmaya tekrar başladım. Gelenekselleşmiş Hıdırellez sağ olsun bir dürttü beni. Baksanıza halen asıl konuya bile giremedim.
Bu Hıdırellez denen mevzunun astrolojide bir açıklaması var. Tarihte Hızır ve İlyas Peygamberlerin buluşmasına ithafen kutlanan Hıdırellez, astrolojide Merkür ve Jüpiter’in buluşmasıdır.
Astrolojide Merkür cümlelerdir.
Yazıdır.
Dildir, lisandır.
İletişimdir.
İletişim kurmak için gerekli araçlardır.
Zihindir.
Jüpiter ise iyi şans, bolluk ve berekettir.
Dokunduğu her şeyi büyütendir.
İşte bu Jüpiter ve Merkür gökyüzünde senede bir defa buluşurlar. Birbirine sarılırlar. Astrolojik olarak kavuşum diye nitelendirilen bu durumu şöyle açıklayabiliriz:
Bu kavuşum gününde evrene sunduğunuz dilekleriniz iyi şansın dokunuşuyla büyür. Şans sizden yana olur.
Konuştuklarınıza, yazdıklarınıza, dilediklerinize, düşündüklerinize dikkat etmeniz gereken bir gündür bu gün! Çünkü GERÇEKLEŞEBİLİRLER!
Bu sene, bu iyicil kavuşum ne zaman olacak derseniz…
2020 yılında bu güzel kavuşum maalesef yok. Ne garip bir yıl değil mi?
En yakın tarihler ise şöyle: 11-12 Ocak 2021, 14 Şubat 2021, 4 Mart 2021.
Bence takvimlerinize not edin.
Dün dilek dilemedim, ağaca resim çizmedim diye de hiç tatlı canınızı sıkmayın.
Kalın sağlıcakla!
Burcu Vurkaç
Güncelleme: 5 Mayıs 2020
İlk yayınlanma: 6 Mayıs 2014, İstanbul