Bugün ay Akrep burcunda.
Hissedileni iyice derinleştiriyor.
Akrep ya şifa verir, ya zehirler.
Kendimi zehirlemektense, şifa vermeye yazayım dedim, aktı gitti…
Bugün Pazartesi sendromu, farkındalık ve az astroloji var.
*****
Tatil dönüşü Pazartesi’sindeki ağır sendrom kendini tümüyle hissettiriyor bugün.
Algıları açık olan insanoğlu bugünün ağırlığından payını almaya mahkum.
Sabah uyandığımdan beri, sebepsiz yere bu ağır havanın içerisinde dönüyorum. Oysa ki ben halen tatildeyim. Önümde uzun bir haftalık keşif yolculuğu daha uzanıyor.
Kolektif bilincin gücünü hafife almamak lazım.
Topluca duyumsanan hisler, ağır bir yağmur bulutu gibi her yere havasını taşıyor.
‘Bu bilinci değiştirmenin bir yolu olmalı. Birileri karanlık, kasvetli havayı dağıtmak için ışık tutmalı.’ diyerek oturdum yazmaya başladım bugün. İlham nasıl kendini akıtırsa…
Öncelikli sorum şu:
Neden bugün ağır hissediyorsun?
Kolektif bilinçten mi etkilendin?
Yoksa istemediğin bir ortamda, istemediğin şeyleri yapmaya ve istemediğin insanlarla muhatap olmaya mı geldin?
Eğer kolektif bilinçten etkilendiğini düşünüyorsan iyisin. Bunu değiştirmek daha kolay. Birkaç derin nefes al. Meditasyon yap. Kendini iyi hissetmeni sağlayacak bir şey yap. Kendinle bağ kurmanı sağlayacak bir şey yap. Ne biliyim, nefes çalış. Yoga yap. Ama bekletme yap. Akşama kadar böyle geçirme. Bir şeyleri bekleme. Yap ve değiş. Bahane üretme. Üşenme. Sadece bir şey yap!
Eğer kendini son soruya ait görüyorsan, işimiz biraz daha uzun. Önce tekrar bi düşün.
Etrafına bak. Gerçekten bu ortamda olmak istemiyor musun? Hiç mi güzel bir tarafı yok bu ortamın? Yoksa söylenmek mi hoşuna gidiyor?
Şu an oturduğun sandalyeyi veya durduğun yeri sahiplenmiyor musun cidden?
Bana kalırsa, şu an bulunduğun yerde olmayı gerçekten istiyorsun.
Bence burada sevdiğin çok şey var.
Bir dakika içinde, sevdiğin en az 10 şey sayabilirsin, iddiaya girerim. Üşenme ve 10 saniye bir düşün.
Buraya ulaşmak için çok şey yaptın. Yerini sahiplendin.
Şimdi yaptığın sadece bir ‘öğrenmişlik rolü’.
Yakınıp dikkat çekme çabası…
Kendine gel.
İstemediğin hiç bir ortamda olmak zorunda değilsin.
İstemediğin insanlarla muhatap olmak zorunda değilsin.
İstemediğin hiç bir şeyi yapmak zorunda değilsin.
İstemiyorsan yapma.
Hemen çık, git.
Özgürsün!
Parayı, pulu bahane etme. İnan dünyada para kazanmanın milyon tane yolu var.
Şu an buradasın. Çünkü burada olmayı istedin.
Burada olabilmek için çok şey yaptın.
Kimse sana zorla bir şey yaptırmadı.
‘Başkaları ne der’ diye bir şeyler yaptığını düşünüyorsan dur ve düşün.
Demek ki beğenilme arzusu duyuyorsun.
Bu yüzden de başkalarının beğeneceğini düşündüğün şeyleri yapmaya, o ortamlarda olmaya ve o kimliklere sahip olmaya çalışıyorsun.
Yani bugünkü Pazartesi sendromuna gelene kadar, önünde fark etmen ve eğer istersen üzerine çalışıp değiştirmen gereken başka şeyler görebilirsin.
Aslan burcunda doğduktan sonra, ay halen büyümeye devam ediyor.
Hayatına refahı ve çocuksu mutluluğu katacak olan, yeni başlangıçlar için halen doğru zamanlardayız.
Niyet etmek bir başlangıçtır.
Ardından gelen küçük bir adım da niyetinde ciddi olduğunu gösterir.
Sonrasında tüm evren senin niyetindeki bu ciddiliğe göre genleşip daralmaya, titreşmeye başlar.
Hadi şimdi yeni bir bakış açısına niyet et.
Sana iyi gelecek bir şey olsun.
Bugün kolektif Pazartesi sendromu enerjisiyle çarpıştığın her an bu niyetini hatırla ve minicik de olsa gülümse. Karanlık enerjiyi içine alma. Karanlık enerji, gülümsemekten kaçar. Gülümse ve niyetinin güzel enerjisini yay.
Senin enerjin değişmeye başladıkça, sana temas eden her şey değişecek.
Sen dünyayı değiştirebilirsin.
Yeter ki önce kendi enerjini değiştir.
Tüm bu okudukların yetmedi mi? Desene karanlığı özlemişsin. Ama ben aydınlık hisleri taşımaya kararlıyım. Ağustos güzel bir ay olacak.
Gel bir de buradan dene:
Buradan Ağustos ayı yorumlarını oku, bakalım neler olacak…
Sevgilerimle,
Burcu Vurkaç
4 Ağustos 2014, Pazartesi; Fethiye – Muğla